26 Şubat 2011 Cumartesi

...

Bir kelebeği sevmek yeter bazen...


Çok benziyoruz değil mi ?

Perşembe günü derste...

Çok konuşuyorsun...
Boş...
Anlattıkların dolu gözükse de kocaman boşluk...
Artık sus...
Yada susma , ben dersten çıkıyorum...
Siktir git!

?-?...

Il gatto : Ateşin nasıl ?

Burak : düşük , öksürük yüksek , ses kötü , saçlar uzun , dişler beyaz...

Ölür müyüm ?

Il gatto : 2 gün iyice dinlen de okul yormasın.

Yani yaşarım ?

Franz Schubert çalarken ölmeliyim ama...

Mezar başımda da klarnet çalınacak

Cenazem de Pink Floyd - Hey you...

23 Şubat 2011 Çarşamba

Fedo'dan...

Fedo:Hayallerimin ırzına geçen gerçekliğe karşı okey'mi deyip prezervatif önerdim,kabul etmeyince gerçekliği hayatımdan sildim...Pink Floyd plağını 70 tl'den satan ama Rolling Stones'u tanımayan sahafçıya buradan fak yu...Küre ısındı mı soğudu mu artık karar verin ayrıca her yerde kan var hadi woodstock* yapalım white rabbit'i ben söylerim... dip olmayan not: Çok sıkıldım moruk...Şizofreni odasında beklerken hiç korkmadım ciddiyim, oda çok karanlık ışıkları açar mısınız? Her optimist düşünceye karşı pesimist düşünce oluşturdum ve şuna karar verdim optimizm olmaz ise pesimizm de olmaz bende bu düşüncenin carl marx'ı sayılabilirim...Son olarak şunu da eklemek istiyorum, yağmurdan bu kadar korkmayın millet alt tarafı su!

22 Şubat 2011 Salı

Burak'tan notlar

Boşa çekilen peace'lerin ardında saklı olan gerçek ütopyamdan ibarettir. Sene 2011 oldu hala ışınlanmayı bulamadık demekki hala beynimizin %5'ini kullanıyoruz alayımız salakmış moruk! Kendi adıma konuşmak gerekirse geri kalan %95'lik kısmı onu düşünmeye kullanıyorum... Yaptıklarım yapacaklarımın garantisi değildir olmayacaktır, yaptıklarımın çoğu salakça çünkü... Dip olmayan not: Kapitalizme yenilen tanrıların yerini para aldı tapının lan! Modern sanat diye bir şey yoktur... Eğer varsa ben büyük bir sanatçıyım bknz:Dışkılarım! bir de eşşekler gibi seviyorum... Yere düşen her Damlam'la yaşıyorum hayatı...

16 Şubat 2011 Çarşamba

Emir: İlk kez huzurlu şekilde uyudum ben, korkularım yoktu,yataktan itti...Sevginin ilk yarası vücudumla hizla ilerlemeye başladı.Orda anladım bir gün gidecek ve ben yerde acıyan kemiğimle yatacağım...
Fedo: Hayat böyle işte moruk uğraşıyosun,bekliyorsun,gelişiyorsun,istiyorsun! Ama siktir boktan bir sebepten dolayı elinden kayıp gidiyor sende onu öyle mal mal izliyorsun gözler, tabiki yaşlı! Sessiz çığlıklar kopuyor içinden GİTME,GERİ DÖN! O ARABADAN İN... Ama sadece ağlıyorsun...Acizlik her yerde...
Burak: Gece 3'te mırmır'ın peşinden koşarken, hayat en büyük dersi verdi bana... Kedi yukarıya sıçradı pençeleri açıp tısladı... Gelmem dedi... Kucağın güvenli değil benim için... Şansımı kabullenip eve çıktım, uyudum...