24 Temmuz 2010 Cumartesi

Burak konuşuyor...

Burak: O gözlerine baktığımda anlasan keşke... Çaprazdan da değil birebir tam karşıdan bakıyorum sana , geçmişim önünde geleceğim belirsiz... Sen, ben olmuşsun gelecekte , ben senmişim geçmişimde... Anlam yüklemek gerekirse yükleyemem ki AYNA VAR LAN İŞTE ÖNÜMDE... Önler şimdilerde çok geride... Sen yusufcuk olup uçarsın, ben kelebek misali hep ölümle yüzyüze... Ben hep seni aramışım nedeni saklı bugünlerde... Fedo: ...

16 Temmuz 2010 Cuma

"Anlam"

Kalbim yaralıyken konuşmak istememin sebebini söylemek zorunda değilim ki ? Size ne benden , hayatımdan , yaşadıklarımdan... kalbim kapalı işte dışarıya! Kitledim göğüs kafesimin içine, anahtarı yuttum! gömdüm onu yediklerimle midemin en ücra köşesine... Haykırışlarımı duymuyorsanız banane! Sessizde olsa bu benim bitişim... Yaktım ucunu dilimin sesim bu yüzden çıkmaz, içtiğim şarabın kokusu keskin... Doladım parmaklarımı birbirine sadece kalem tutmaya yararlar , yazarım arada bir oda isteksizce... Uçuyor ruhum istanbul semalarında bir yığın et parçası kaldım şimdilerde , toplasanız 12.5gr ederim etmem... Ve giderken sen ve ağlarken ben tek odalı evimde ve beklerken çaresizce aramanı, istemiyordum aslında seni!... Ve yok ederken sen bizi ben çoktan bitmiştim falanlarınla filanlar arasında...

Anlamsızlıkların arasından çıkıp hayatımı anlamlaştıran'a ithafen...

9 Temmuz 2010 Cuma

Sen kimsin ?

Bırak aksın hayat gözünün önünden , sanki yaşanmışlıklar çok önemli... Kayda değer ne var ki ? Ne yaşadın ki bu ufacık hayatında , kim kimi sorgulama hakkını elinde tutmakta... Gidenler,gelenler,bitenler,bitecekler anlamsızlaşır tecrübe kazandığında.. Ve giderken ben ve bakarken ardımdan sen ve kaçarken bu şehirden ve düşerken cüzdanım,ağlarken sen ve umutsuzluğum umudum olmuşken.. Beni bitiren sendin...

Taksim



...Metrodan hızlı adımlarla çıkarsın yukarı, seni nelerin beklediğini bilmeden, içinde bilinmeyen bir sevinç ile... Ve vardığında güneşe sevinirsin , etrafın milyonlarca insanla çevrilidir. Atarsın kendini istiklale adımların korkak, gözlerin meraklı... Sağlı sollu binalar , her köşede sokak çalgıcıları, karınca kadar olduğunu anlarsın o zaman... ( değerin yoktur ) Bağırmak istersin o anda "özgürüm lan ben! bakın burdayım" ama o istek yerini heyecana bırakır... Ve yürürsün yüreğinde ki aşkla bilinmezliğe doğru...
Yarın da yürüyeceğim o yolda ve yine aynı şeyleri hissedeceğim kim bilir belki güzellik seni göreceğim ve sen o sokakta şarkı söyleyen çingeneler gibi güleceksin gözümün içine... Kim bilir belki hayatımın aşkını bulacağım orada...